TETSİAD Başkanı Hasan Hüseyin BAYRAM: Makine Üretiminde Ülkemizde Önemli Atımlar Atılıyor
Makine Üretiminde Ülkemizde Önemli Atımlar Atılıyor
Hasan Hüseyin BAYRAM: “Ülkemizin dünya genelinde iddialı olduğu sektörlerinden biri olan tekstilde de yerli üretim makineleri ve kendi yazılımlarımızı kullanıyor olmak bizleri dünya genelinde bir adım daha öne çıkaracaktır.”
TETSİAD - Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı Hasan Hüseyin BAYRAM, ‘TEMSAD Bülten’ için sorularımızı yanıtladı. 2020 yılıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan BAYRAM, Türkiye’nin tüm dünya ekonomilerini etkileyen ve uzun süren pandemi etkisindeki 2020 yılını sürecin başından bu yana tüm zorluklara rağmen çalışıp, üretmeye devam eden sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın sağlam duruşları ve Hükümetimizin, devletimizin yerinde ve zamanında hayata geçirdiği destek paketleri ile mümkün olan en az hasarla tamamladığını düşündüğünü belirtti. BAYRAM, “Türk ev tekstili sektörü dünyanın 199 ülke ve bölgesine ihracat yapmayı başardı. Yılsonu ihracat rakamları tüm zorluklara rağmen şevkimizi ve moralimizi yükseltti. 2021 yılında da aynı şevk ve heyecanla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” sözleriyle zorlu süreçte gerçekleşen ihracat başarısına dikkat çekti.
1) Geride bıraktığımız 2020 yılının sektörünüz adına nasıl geçtiğini değerlendirir misiniz?
Ülkemizin büyük umutlarla girdiği 2020 yılı, Çin’den tüm dünyaya yayılan pandemi sebebiyle Mart ayından itibaren beklentilerin ve gidişatın çok farklı bir boyutlara geçtiği bir yıl haline geldi. Bir ‘değişim’ yılı olarak tanımlayabileceğimiz 2020 yılında, sıkıntılardan ziyade fırsatlara yönelerek pandeminin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş hayatının vazgeçilmezi haline getirdiği dijitalleşme sürecine hızlıca ayak uydurduk. TETSİAD olarak düzenli aralıklarla ve alanlarında uzman isimlerin konuşmacı olarak katılımlarıyla gerçekleştirdiğimiz bilgilendirme toplantılarımızla sektörel gelişmeleri hep birlikte takip ediyor, yeni trendler ve iş yapış şekillerine uyum sağlamaya çalışıyoruz.
Teknolojinin hızlı gelişimiyle sınırları ortadan kalkan dünya, pandeminin hızlandırdığı dijitalleşme ile daha da küçüldü. Artık sanal dünya üzerinden toplantılarınızı, iş görüşmelerinizi yapıyor, sanal fuarlarda kıtalar ötesi ülkelerdeki potansiyel müşterilere ürünlerinizi sergileyebiliyorsunuz. Tüm bu avantajlar yeni bir rekabet ortamını da beraberinde getirdi. Konvensiyonel ticaret artık yerini E-Ticaret ve E-İhracata bıraktı. Pandemi ile birlikte tüm dünyada oluşan tüketici alışkanlıklarına ve beklentilerine uygun, nitelikli ve kaliteli olarak ürettiğiniz ürünlerinizi doğru kanallarla tanıtıp, doğru kanallarla satıp, sevk edebilmek yeni ticaret ve ihracat anlayışının olmazsa olmazı kuralları haline geldi. Bizler de bu gerçekleri göz önünde bulundurarak üyelerimiz ve sektör temsilcilerimizle çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Türkiye’nin tüm dünya ekonomilerini etkileyen ve uzun süren pandemi süreci etkisindeki 2020 yılını sürecin başından bu yana tüm zorluklara rağmen çalışıp, üretmeye devam eden sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın sağlam duruşları ve Hükümetimizin, devletimizin yerinde ve zamanında hayata geçirdiği destek paketleri ile mümkün olan en az hasarla tamamladığını düşünüyoruz. Diğer dünya ekonomilerinde de yaşanan sıkıntılar göz önünde bulundurulduğunda yılsonu ihracat rakamlarımıza baktığımızda bu gerçeği bir kez daha görebiliyoruz.
2019 yılında 2 milyar 593 milyon dolar olan ihracatımız 2020 yılında tüm sıkıntılara rağmen çok düşük bir seviyede düşüş yaşayarak 2 milyar 490 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti ve Türk ev tekstili sektörü dünyanın 199 ülke ve bölgesine ihracat yapmayı başardı. Yılsonu ihracat rakamları tüm zorluklara rağmen şevkimizi ve moralimizi yükseltti. 2021 yılında da aynı şevk ve heyecanla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
“Makine imalatı sanayimiz gün geçtikçe daha da gelişecek ve dünya genelinde kendine daha da sağlam bir yer edinecektir.”
2) Tekstil sanayisinde gerçekleşen yatırımlarda, makine tercihlerindeki yönelimler konusunda görüşleriniz nelerdir?
Teknolojinin gelişimi her alanda olduğu gibi makine imalatını da etkiliyor. Dünya nüfusunun ve dolayısıyla tüketimin sürekli artması, üretimin daha hızlı gerçekleştirilmesi zorunluluğunu da beraberinde getiriyor. Son yıllarda yapay zeka teknolojilerinin de üretimde söz sahibi olması, üretimde insan faktörünü de etkiliyor. Artık üretimde kontrol mekanizmasında olan çalışanlarımızın teknolojiye ve çağa ayak uydurarak kendilerini sürekli geliştirmeleri bir zorunluluk haline geldi. Nitelikli çalışanların kontrolündeki çağın gereklerine uygun makine kullanımı bizleri dünya pazarlarının ihtiyaçlarına ayak uydurabilir hale getirecektir. Bu anlamda her alanda olduğu gibi üretimde kullanılan ekipmanları da çağa uydurmak uluslararası rekabetin önemli şartlarından biridir.
3) Ülkemiz tekstil sanayisi ile tekstil makine üreticileri arasındaki etkileşimden bahseder misiniz?
Birçok sektörde olduğu gibi makine imalatında da ülkemizde önemli ölçüde üretim ve ihracat yapan firmalarımız mevcut ve bu alandaki sayıların artışı hepimizi sevindiriyor. Türk ve dünya tekstil sektörünün beklentilerini karşılayıp, işlerini kolaylaştıracak, farklı ufuklar açacak bir üretim anlayışı ülkemizde mevcut ve bu anlayışla makine imalatı sanayimiz gün geçtikçe daha da gelişecek ve dünya genelinde kendine daha da sağlam bir yer edinecektir.
4) Tekstilde kendi teknolojimize sahip olmamızın önemi üzerine değerlendirmeleriz nelerdir?
Yerli üretim, yerli yazılım konuları son yıllarda ülkemizin gündeminde yer alıyor. Ülkemizin dünya genelinde iddialı olduğu sektörlerinden biri olan tekstilde de yerli üretim makineleri ve kendi yazılımlarımızı kullanıyor olmak bizleri dünya genelinde bir adım daha öne çıkaracaktır. Birçok sektörde olduğu gibi tekstil makineleri ve yazılımı alanında da ülkemizde devletimizin destekleri ve özel sektörün girişimleri ile önemli adımlar atılıyor. Savunma sanayiinde kısa sürede atılan ve ülkemizi bir anda dünya gündeminin ortasına yerleştiren adımlar diğer alanlarda da hız kazandığında her sektörde iddialı konuma gelebileceğimize olan inancımız tamdır.